Öteki Caz – Şevket Akıncı
Caz gitaristi, besteci, aranjör ve müzik yapımcısı Şevket Akıncı ‘Öteki Caz’ adındaki kitabını yakın zamanda çıkardı.
Şevket Akıncı, kendi facebook hesabından yayımladığı yazıyı buraya koyuyoruz.

Yaklaşık 20 yıl önce, çeşitli okullarda caz tarihi dersleri vermeye başladım. Bu kitabın ilk hâli de o derslerde kullandığım notlardan ibaretti. Bu süre içerisinde merak ettim, merak ettikçe de doğal olarak yeni şeyler öğrendim ve caz dediğimiz müzik türünü tekrar ve tekrar tanımlamak zorunda kaldım.
Cazın tanımının bugün çok genişlediğini düşünenlerdenim ve bu yüzden derslerde ana akım cazın dışında olan birçok müzik de dinletirim. Derslerde ne zaman Derek Bailey, Sun Ra, John Zorn ya da Keiji Haino dinletsem karışık tepkilerle karşılaşırım, nefret eden de olur, çok seven de ve anlamadığını belirten bir çoğunluk da… Ama “kayıtsız” kalan yoktur asla. Çok çok küçük bir azınlık “nasıl” diye sorarken çoğunluk “neden” sorusunu sorar. Bu kitap bu iki soruya cevap arar nitelikte.
Bu kitabı yazmam 12 yılımı aldı. Bunun birinci sebebi merak ettikçe arayışlarımın ve cevapların artması, değişmesi, güncellenmesi ve öğrendikçe soruların artması idi. Ve bu açıdan kitap hâlâ tamamlanmış değil. İkinci sebep ise, uzun aralıkların olduğu dönemlerde hiçbir şey yazmamam. Yaşamı, kendisini üstün hissedebileceği durumlarla sınırlayan, yeni deneyimlere ve değişik yaşantılara kapalı birtakım otoritelerin kültürü de tanımlamaya kalktığı bir dünyada, bu uğraş için gerekli motivasyonu sağlamak zorlaşıyordu ve birçok kere “havlu attım” ve bu işten vazgeçtiğim ve yazmadığım uzun süreler oldu. Ancak ne zaman vazgeçsem öğrencilerimin yüreklendirmesiyle tekrar başladım –çoğu zaman en baştan yazmaya başladım ve devam ettim. Üçüncü sebep de müzik gibi “akıl dışı” bir eylemi “akıl” yoluyla anlatmanın zorluğuyla mücadele etmem. Müzik sadece müzik diliyle anlatılır diye düşünenlerdenim, yoksa müzik yapılmazdı. Hâlâ aynı düşüncedeyim.
Peki neden bu uğraş? Özgür caz, özgür doğaçlama, postmodern caz, noise vs… gibi konuları ele alan Türkçe kaynakların sayısı çok çok az. Birbirine bağlı olduğunu düşündüğüm bu akımları toplayan bir rehber yapmak zamanımı aldı. Bu uğraşın bir diğer sebebi de bir müzik eserini anlamak için o eseri üreten kişinin bildiği bazı şeyleri bilmenin faydalı olduğunu düşünmem.
Bu bilgileri de ancak herkesin anlatacağı bir şekilde anlatabilirdim, yani dili kullanarak –her ne kadar müziği anlamak ve anlatmak için dilin hâlâ sınırlı olduğunu düşünsem de…
Kitapta 20. ve 21. yüzyıla odaklanmayı tercih ettim. Caz tarihine ve genel olarak müzik tarihine bakıldığında –bu çağdaş klasik müzik de olabilir, popüler müzik de– hem yatay (yani dönemler arası) hem dikey (yani kültürler ve yaklaşımlar arası) birçok etkileşim görülür. Özellikle 20. yüzyılda ve günümüzde teknoloji alanındaki gelişmelerin, kültürler ve çağlar arasındaki etkileşimlerin yoğunlaşarak artmasına zemin hazırladığı görülmekte.
Bu etkileşim bir caz grubunun bireyleri arasındaki etkileşime benzer. Uluslararası haberleşmenin kolaylaşmasıyla değişik kültürlerin de bu etkileşim içinde bazen başat, bazen yoğun, bazen de ikinci derecede rol oynadıklarını yadsımak doğru olmaz. Ornette Coleman’ı anlamak için caz tarihine, AMM’i anlamak için çağdaş müziğin tarihine de bakmak lazım; Japon cazını anlamak için fluxus hareketini anlamak, John Zorn’u anlamak için postmodernizmi anlamak lazım. Bu sebeple sadece, çok yüzeysel olarak caz tarihinden, 20. yüzyıl çağdaş Batı müziği tarihinden ve postmodernizm tarihinden bahsettim. Kitapta zaman zaman sistematiğe aykırı da görülse önemli gördüğüm bu etkileşimlere mümkün olduğu ölçüde yer vermeye çalıştım.
Bu kitabı yazarken birçok kişinin görüşünü, yardımını aldım; onlara gönül borcum var: Başta Pan Yayıncılık ailesi ve canım eşim Bahar Oral Akıncı ve kardeşim Ozan Akinci olmak üzere Açık Radyo ailesi, Can Tutuğ, Çağrı Erdem, Deniz Zorteymur, Dilek Yılmaz, Ece Aksoy, Emre Adam, Ersin Jetrane, Gökçe Mine Olgun, Gülce Duru, Hakan Kamalı, Hülya Tunçağ, Hüseyin Ertunç, Ipek Odabaşı, Jürg Solothurnmann, Korhan Erel, Mehmet Korkmaz, Murat Beşer, Nedim Ulusoy, Nilay Tezsay, Nurefşan Tolu, Ozden Bulut, Özge Gün, Özge Öndül, Özün Usta, Selin Baycan, Sergey Letov, Şevket Kağan Şimşekalp, Ugur Un, Ümit Üret, Vahdet Ertuğrul Boydak, Volkan Terzioglu, Yaprak Melike Uyar, Yesim Pekiner, Yonca Moralı’ya ve tüm öğrencilerime çok teşekkür ederim.
Kitabı çocuklarım Deniz ve Ece’ye adadım.