Steve Howe Progresif Rock’ın Zorluğunu Anlatıyor
Yes gitaristi Steve Howe progresif Rock’ın zorluğunu anlatıyor.
Yes gitaristi Steve Howe, bugün prog rock müzik yazmanın en büyük zorluklarından birinin, giderek daha kısa dikkat sürelerine sahip bir dünyada yaşamamız olduğunu belirtiyor ve grup içindeki kendi rolünü de açıklıyor.
Guitar World ile yakın zamanda yapılan bir röportajda grup içindeki rolünü nasıl algıladığı sorulduğunda Howe şu cevapları veriyor ;
‘Elbette gitar çalmak oldukça düzenli olarak yaptığım bir şey. [Gülüyor] Yani ben bir gitaristim ama bunun ötesinde bir söz yazarıyım. Ve yani, bazı riffleri bir araya getireceğim, onlara biraz tavır ekleyeceğim ve sonra bunların uygun olup olmayacağına ve nereye sığabileceklerine karar vermeye çalışacağım.
Sanırım rolümü müziğe heyecan katan biri olarak görüyorum. Tabii ki bir yapımcı olarak benim bir rolüm de var. Ama bu komik bir pozisyon çünkü yapımcı şapkasını taktığımda gitardan bahsetmeden saatlerce veya günlerce durabilirim.’
Müzik endüstrisinin Howe’un kariyeri boyunca epeyce radikal değişiklikler geçirdiği göz önüne alındığında ve ikonik gitarist, günümüz izleyicisinin sanatçılardan bir zamanlar olduğundan daha farklı şeyler beklediğini not ediyor. Elektro gitarı hala nihai ifade aracı olarak görüp görmediği sorulduğunda Howe, şunları ekliyor ;
‘Sanırım. Ancak zorluğun bir kısmı, her zamankinden daha kısa dikkat süresine sahip bir dünya için müzik yaratarak bunu dengelemektir. Sonra yine, şimdi işler farklı. 70’lerde deli gibi turneye çıktık ve her zaman başarılı olamadık. Ve sonra, Asia grubu ile dört milyon kopya satan devasa bir rekorun parçası oldum.
Görünüşte bu kadar zahmetsiz olabileceğine inanamadım. Bu yüzden, her iki tarafı da gördüm ve şimdi, müziğin benim için her şeyden çok ne ifade ettiği beni yönlendiriyor. Sık sık bir Chet Atkins arka oda adamı olmayı tercih ettiğimi söyleyebilirim. Bundan oldukça memnun da olurum. Ama kesinlikle ben de bir fırsatçıyım. Bu yüzden, spot ışığı üzerime düşmeye devam ederse, duruma ayak uydurmam gerekecek.’